30 Kasım 2016 Çarşamba

HALKLARIN DEMOKATİK DİKTATÖRLÜĞÜ

          Kuzeyinde Moğolistan, kuzey doğusunda Rusya ve Kuzey Kore, batısında Kırgızistan, Tacikistan ve Pakistan, doğusunda Sarı Deniz ve Doğu Çin Denizi, güney doğusunda Güney Çin Denizi, güneyinde Vietnam, Laos, Birmanya, Hindistan, Butan ve Nepal ile çevrili bir ‘Uzakdoğu’ ülkesidir.Başkenti Pekin’dir ve Rusya Federasyonu ve Kanada’dan sonra dünyada en büyük yüzölçümüne sahip 3. devlettir.Bugün nüfusu 1.357 milyar olan ve dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkede, demografik olarak geçmişini incelediğimizde bir nüfus patlaması yaşadığı söylenebilir.Resmi adı, devlet rejimi ve siyasal kültürü ile 1949’da kurulmuş olan Çin Halk Cumhuriyeti’nin o dönemde 535 milyon nüfusu var iken, 1970 yılında bu rakam 840  milyona ulaşmış ve 1980’lerde 1 milyonu aşıp günümüz halini almıştır. Bugün ülkenin tek siyasi hakimi olan Çin Komünist Partisi’nin etkili cezanlandırma ve az çocuk sahibi olmayı teşvik edici politikalarıyla ülke nüfusu kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır.
          Dünyanın  en kadim medeniyetlerinden birisi olan Çin’in bilindik tarihi 4000 yıl öncesine dayanır.Bu dönemlerde birçok hanedanlık tarafından yönetilen Çin,  bilindik ilk hanedanı M.Ö. 1450-1050 yılları arasında hüküm sürmüş Şang ve Şia hanedanlarıdır.Çin’in modern anlamda tarihi ise 20. Yüzyılın sonlarında başlar ve milliyetçi ayaklanma neticesinde ülkenin yüzyıllar boyunca geleneklerine hakim olan hanedanlık yönetimi sona erer.Ülkeyi 1912 yılında ele geçiren milliyetçiler bu dönemde sonradan ülkenin kaderini belirleyecek olan komünistlerin partisini dağıtıp onları aktif siyasetten el çektirirler.Bunun üzerine 1945’te başlayan 2. Cihan Harbi’nde büyük kahramanlık sergileyen komünistler savaşın ardından milliyetçiler ile mücadele başlatırlar.Dünya Harbi döneminde halkta karşılık bulan ve ilgi toplayan komünistler bununda etkisiyle ülke yönetiminde söz sahibi oldular.Çin’in efsanevi lideri Mao Zedong reisliğindeki bu yönetim ülkede sosyalist bir rejim kurmayı hedefledi ve bu doğrultuda Mao’nun fikirleri ülke yönetiminde günümüze kadar devam edecek olan bir ideoloji halini aldı.
          Mao, yönetimi ilk ele geçirdiği andan itibaren irfan ve iktisat konularına yöneldi.Kültür konusunda bir devrimin mimarı olacak ‘Küçük Kırmızı Kitap’ı yazdı ve ülkenin genç komünist tabanında ciddi karşılık buldu.İkinci safhada sosyalist devlet nizamının temellerini oluşturmayı hedefleyen Mao, ülkedeki tüm endüstrileri kamulaştırdı ve yabancı sermayeyi ilga edip devlet tekeline aldı.Toprak reformunu gerçekleştirerek ülkedeki fakir köylü kesimin desteğini kazandı.Ancak bunu yaparken toprağını vermek istemeyen zengin kesime sert politikalar uygulamıştır.Kapitalizmi savunan herkese karşı ciddi bir savaş açan Mao, partisiyle birlikte yürüttüğü politikalarda sosyalizmi ülkesine dikte etmiş ve partisini devletle bütünleştirmiştir.Dış baskılar ve Çin’deki yeni düzeni kabul etmek istemeyen kapitalist devletler Mao’yu saf dışı bırakmaya çalışırken Mao, bu devletlerin meşruiyetlerini kazanmaya çalışmamış tam aksine halkına yönelmiş ve onlara yönelik politikalarını hızlndırmıştır.Sonraki yıllarda Çin Komünist Partisi, Sovyetler Birliği’nden getirilen uzmanların yardımıyla 1. Beş Yıllık Kalkınma Planını(GOSPLAN) yürürlüğe koymuştur.Bu sayede Çin’in ekonomisinde bir sıçrama yaşanmış, plan gayet  başarılı olmuştur.Bununla birlikte Mao, hem ülke içerisinde tam meşru bir yönetimi tasdik etmiş, hem de uluslararası alanda Çin Komünist Partisi’nin siyasi nüfuzu kabul edilir bir hal almıştır.Ardından yapılması planlanan 2. Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulamaya konulmaz ve Mao kendi düşüncesi olan ve Great Leap Forward olarak bilen Büyük Atılım Projesi’ni devreye sokar.Tam bir hüsran ile sonuçlanan bu projede kıtlık yüzünden birçok insan ölür.Bundan sonra  Mao’ya ülke çapında duyulan büyük saygıya rağmen başkan zor durumdadır.Böylelikle parti 2 kutba ayrılır; Radikal Maoist ve Ilımlılar.Mao’nun ölümünden sonra Mao’ya bağlı olan radikal kanadı eşi Çiang temsil etti.Ardından Deng Şaoping yönetimi ele geçirip,  partiyi bütünleştirip yeni bir ekonomik program sundu.Bugün Çin’in ekonomik düzeyi bu noktadaysa büyük ölçüde Deng’in sayesindedir.
Çin Halk Cumhuriyeti’nde idari yapı 3  grupta incelenebilir.Bunlar; eyalet, ilçe ve belde.Ülkede 33 eyalet, 2862 ilçe ve 41.636 belde bulunur.Bundan ayrı olarak ; Tibet, Sincan Uygur, Ninşia, Guanşi Zuang ve İç Moğolistan olmak üzere 5 ayrı özerk yönetim bölgesi vardır.
Çin anayasasından bir alintiyla ; “Çin Halk Cumhuriyeti işçiler, köylüler ve çalışan sınıfın demokratik diktatörlüğü temeli üzerinde kurulmuş sosyalist bir devlettir.”  ülkedeki parti ve rejim sistemini anlamlandırabiliriz.Çin Halk Cumhuriyeti tek partili bir siyasa sistemine dayanmaktadır.Çin Komünist Partisi ülkenin tek hakimi ve son karar merciidir.80 milyon üyeye sahi olduğundan ötürü dünyanın en büyük siyasi partisidir.Parti devlete mal olmuş olup, devlet politikaları parti kanalıyla icra edilmektedir.Çin Komünist Partisi’nin Genel Sekreteri aynı zamanda devletin başkanıdır.
Çin’in yönetim yapısı 5 gruptan oluşmaktadır.Sondan başlayacak olursak ilk söylememiz gereken devletin adli organlarıdır.
-Yüksek Halk Meclisi,
-Yerel Halk Meclisi,
-Özel Halk Meclisi,
Olarak adlandırılabilecek bu komiteler adli işlere bakmakla yükümlüdür.Ardından gelen devlet denetim organları;
-Yüksek Halk Savcılığı,
-Yerel Halk Savcılığı,
-Özel Halk Savcılığı, şeklindedir.Bunun üzerinde Ulusal Halk Meclisi bulunur.
-Ulusal Halk Meclisi
          Ulusal Halk Meclisi’nin görevi temsili bir yönetimi ifade eder.Halk Meclisi’nde bulunan 2987 milletvekili Çin Komünist Partisi tarafından seçilir.Devletin temel yasama organıdır.Bu meclis yılda bir kez toplanıp genel çerçeveyi belirler.
-Anayasada değişiklik yapılması ve uygulanmasının denetlenmesi
-Temel yasaların hazırlanması ve değişiklik yapılması
-Ulusal ekonomik ve sosyal kalkınma planlarının ve bunların uygulanmasına ilişkin raporların incelenmesi ve onaylanması
-Savaş ve barış konularında karar alma
-Eyaletlerin,özerk bölgelerin,doğrudan Merkezi hükümetin idaresi altındaki belediyelerin,özel idari bölgelerin ve bu bölgelerde kullanılacak kuralların oluşturulmasının onaylanması

      Bunlardan ayrı ve önemli olarak Ulusal Halk Kongresi, devlet başkanını, başkan yardımcısını, başbakanını, devlet konseyini ve bakanlar kurulunu onaylar.Çin Komünist Partisi’nin daha önceden belirlediği bu isimler burada bir bakıma meclisin onayına sunulur.Meclis üyelerinin de zaten Çin Komünist Partisi tarafından belirlendiği bir sistemde halk sadece olan biteni izlemek ve kabul etmekle mesuldür.Ulusal Halk Meclisi yılda bir defa toplandığı için alınan kararların deruhte süreci Daimi Encümen vasıtası ile yapılır.Daimi encümen ayda 2 defa kendi başkanı tarafından toplantıya çağırılır.Bu kurul Ulusal Halk Kongresi’ne karşı sorumludur ve ona rapor verir.Ayrıca Ulusal Halk Kongresi’nin aldığı genel kararlardan ayrı olarak başlıca görevleri şunlardır;
-Ulusal Halk Kongresi’ne milletvekili seçimlerini düzenlemek,
-Ulusal Halk Kongresi’ni toplantıya çağırmak,
-Genel veya kısmi seferberliğe karar vermek,
-Bütün ülkede veyahut bazı bölgelerde sıkıyönetim ilanına karar vermek.

          Ulusal Halk Meclisi Daimi Encümeni, herhangi bir idari, adli veya savcılık organında görev yapamazlar.Buraya kadar bahsedilen hususlar bir bakıma semboliktir.Çünkü partinin atadığı bir meclisten yine partinin istediği kararların çıkarılması ülkedeki demokratik anlayışı zaten yansıtmaktadır.Çin bu noktada çok fazla eleştirilse de herkes tarafından bilinmektedir ki, nüfusu 1.4 milyara yakın olan bir kitleyi demokrasi ile yönetmek oldukça ciddi bir iştir.Bu noktada ülkede çıkan bazı demokrasi taleplerine de hükümet sert bir tutum sergilemiştir.
-Devlet Konseyi
          Ulusal Halk Meclisi ve bunun içinden çıkarılan daimi encümenin sembolik bir nitelik taşıdığını belirtmiştik.Bunun üzerinde bulunan organların asli nitelik taşıdığımı söylemek mümkündür.Ülkedeki hükümet işlerini devlet konseyi takip eder. Bu kurul her ne kadar Ulusal Halk Meclisi’nin üstünde bulunsa da ona karşı sorumludur ve yaptığı çalışmalar ile alakalı ona bilgi vermekle yükümlüdür.Devletin bürokratik işleyişinden sorumludur ve genellikle bu kurul ülkenin ekonomik işleyişiyle çok yakın ilgilenir.Başında başbakan bulunur ve 4 başbakan yardımcısı ile birlikte bu konseyi yönetir.Başbakan yardımcıları aynı zamanda devletin en üst birimi olan Politbüro üyeleridir.Bu husus ilginç karşılanmaktadır.Çünkü devletin adeta beyni olan bir kurulun üyeleri aynı zamanda bir alt kurulun başkan yardımcılığını yürütmektedir.Bu husustan dahi çıkarılabilecek sonuç şudur ki; Çin’de kuvvetler birliği mevcuttur ve şekil olarak ayrı görünse de etkili bir denetim mekanizması ile herşey en üst birime(Politbüro) ve dolayısıyla devlet başkanına bağlanmıştır.Devlet Konseyi başbakanı devlet başkanı tarafından atanır ve görevden alınır.Başbakan ve 4 yardımcısından başka konseyin içinde bakanlar ve komisyon başkanları, genel sekreter, genel denetçiler ve devlet konseyi üyeleri bulunur.Devlet Konseyi’nin yürüttüğü işlere genel olarak bakacak olursak;
-Ulusal Halk Kongresi ve Daimi Komitesi tarafından kabul edilen yasaları ve kararları uygular.
-İdari kuralları ve yönetmelikleri uygulamaya koyar.
-Anayasa ve kanunlara uygun olarak idari önlemleri belirler.
-Ekonomik kalkınmayı ve refahı artırıcı politikalar üretip, ülkedeki bütçeyi hazırlar.
Bu kurulun bir üstü Politbüro’dur.
-Politbüro
           25 üyeden oluşan Politbüro,Çin’in adeta beynidir.Ülke yönetiminin tüm kademelerinde son söz söyleyen en önemli karar organıdır.Politbüro, eyaletlerden gelen parti sekreterlerinden oluşur ve bu üyeler yine Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından belirlenir.
Politbüro Yürütme Komitesi
         Politbüro’nun ayrıcalıklı 7 üyesinden oluşan Politbüro yürütme komitesi haftada iki kez toplanır ve kendi aralarında partinin genel sekreterini, başbakanı, başbakan yardımcılarını ve Çin Halk Meclisi’nin başkanını seçer.Ülkenin mutlak yürütme organıdır ve ülkedeki her kademede icra edilecek görevlerin mükelleflerini bu organ belirlediğinden ötürü demokrasiden söz edilemez.Sonuç olarak Çin monarşik bir dikta rejiminin iktidar olduğu bir başkanlık modeli ile yönetilmektedir.

                                                                                                            Alican Yeniçeri
                                                                                                  Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
                                                                                                        Kasım 2016/ANKARA

KAYNAKÇA:
6-) http://www.siyasaliletisim.org/ariv/analiz/465-cin-halk-cumhuriyetinin-siyasal-yaps.html